Hot Young Bloods (2014)

Hot Young Bloods filminin yazısıyla hepinize merhaba :)

Uzun zamandır izlemek için bekletiyordum bu filmi. Sonunda izledim ve bu keyifli filmin yazısını yazıp, hâlâ izlemediyseniz sizlere de tavsiye etmeye geldim.

Aile problemleriyle uğraşan liseli gençlerimiz bir de aşk meşk işlerine bulaşıp sorunlarını ikiye katlamayı ihmal etmiyorlar. Lisenin playboyu Joong Gil (Lee Jong Suk) okuduğu okulun tüm kızlarıyla flört etmeyi aklına koymuştur. Ta ki okula yeni gelen güzel kızı görene kadar.

Young Sook ise okulun kız çetesinin ele başı. Ve Joong Gil 'e kafayı takmış durumda. Onu seven belalı Gwang Sik'i de unutmamak gerek tabii.
Kibar çocuğumuz Joong Gil Young Sook ve onun belalısının arasında ne  kadar dayanabilecek sizce?

Erkek başrolde çoğunuzun tanıdığı ve sevdiği benim ise pek hoşlaşmadığım Lee Jong Suk var. Kendisini tanıdığımdan beri full estetikli olduğunu sandığım için şimdiye kadar gıcık oluyordum ama sıfır estetikliymiş çocuk günahını almışım. Her neyse bu filmle birlikte birazcık da olsa sevdiğimi itiraf etmem gerek. 

Hanım başrol oyuncumuz ise A Werewolf Boy / Kurt Çocuk filminden tanıdığımız Park Bo Young.
Bu filmde ise hanım kızlığını bir kenara bırakmış ve okulun belalı kızı olmuş. Yakışmış sevdik biz ^^ Filmin güzel kızından da daha güzeldi hem.

Bu da sevmediğim okula yeni gelen güzel kız 

...ve Young Sook 'a kafayı takmış olan Gwang Sik.

Kıyafetlerden de anlayabileceğiniz üzere film geçmişte geçiyor. 1980'lerde. Geçmişte geçen filmlerin büyüsü bu filmi de etkisi altına almış bence. Bol eğlence biraz da dram barındıran Hot Young Bloods 'ı izlemenizi öneririm. Hazır okullar da tatile giriyorken kendinizi ödüllendirebilirsiniz diye düşünüyorum ^^

Filmin fragmanını da şuraya ekleyeyim aramayın boşuna :)

Sevgiler...

Sungmin Evleniyor!

Bugünleri de görecekmişiz ELF'ler. Tanıdığım sevdiğim ilk K-Pop grubudur Super Junior. Sungmin 'i çok tanımasam da bu haberi duyduğumda içimden bir şeyler kopmadı değil. Sungmin ve müstakbel zevcesi hanım kızımıza şimdiden mutluluklar diliyorum. ( Tebriğime karşılık Sungmin'den hemen teşekkür maili alacağımdan eminim kkk )

Siz fark ettiniz mi bilmiyorum ama benim asıl dikkatimi çeken şey düğün davetiyesi. 

Davetiyenin esin kaynağı Kore sinemasında adı gibi klasikleşmiş The Classic filminin afişi.
İnternette aradım ama bununla ilgili bilgiye rastlayamadım.

Bana mı öyle geldi yoksa gerçekten film afişinden mi esinlenilmiş bilmiyorum ama Sungmin'in yeri bundan sonra bende ayrıdır ^^ Bu saatten sonra yeri ayrı olsa kaç yazar ama olsun.

                 

Hatta afiş ve davetiyenin sol tarafındaki yazının fontu bile aynı :)

İkizim Safiye sağ olsun yazıların anlamlarını bulmaya çalıştı benim için. Çıkan sonuç ise film afişinde Korece 'klasik', davetiyede ise düğüne eşlik edin / düğün davetiyesi gibi bir şeyler olabilir.

The Classic zaafımdan dolayı davetiyeyi görür görmez içim gitti.
Umarım benim anladığım gibidir değilse de biri bunu yapmalı :D

Kitap çekilişim için TIK.

Mim; 20 Soru & Cevap

Mimin nerden çıktığını bilmiyorum ama bana sağolsun Zeynepçim yollamış. Vakit kaybetmeden bu zor 20 soruyu cevaplamak istiyorum ^^

Blog açma hikâyeniz nedir? Öyle ahım şahım bir hikayesi yok aslında Bahar ve Esra 'nın dürtüklemeleriyle açtım. Pişman değilim. İyi ki bu blogu açmışım. Çok zevkliymiş.

Blogunuzun ismi nerden geliyor? Kahve içmeyi sevdiğimden kahveminkokusu olsun dedim daha çok isim bulamamamdan kaynaklı aslında bulabilsem supercel vs olurdu o da devamlı kullandığım nickim :D

Hangi mevsimi seversiniz? Çok ayırt etmemekle birlikte sonbahar diyebilirim.Küçükken yazı severdim sanırım yaşlanıyorum.

Bu mevsim sana neyi çağrıştırıyor? Aslına bakarsanız deniz, güneş, kum yani tatili (Bu cevabı evinin en sıcak köşesinden yazıyor)

Kırmızı ruj mu, eyeliner mı? Eyeliner tabii ki. Ruj dediğin gül kurusu olur. :)

Blog yazmak size ne kazandırdı? Blogger arkadaşları kazandırdı ama çok değil çünkü zaten çoğunlukla arkadaş olduklarıma erişebiliyorum. Daha gerçekçi olmam gerekirse arkadaştan çok para kazandırdı sayenizde ^^ Biraz da yazma hevesi kazandırmadı değil.

Kitap okumak mı, bir şeyler yazmak mı? Tabii ki kitap okumak. Yazma konusunda kendimi yeteri kadar ifade edemeyecek kadar ketumum çünkü.

Şiir mi, roman mı, hikâye mi?  Roman.Uzun olsun karakterleri iyice seveyim diye. Şiir maalesef sevemedim, tamam çok cahilim ama napayım yapımda yok.

En çok etkilendiğin film? Tabii ki The Classic ismi gibi benim için klasik olmuş bir film.

Hangi tür kitap/film? Fantastik kitap, romantik film. 

Öğrenci olma mı, iş hayatı mı? Öğrencilikten bıktım. Artık iş hayatı. Kendi paranı istediğin gibi harcamak, biriktirmek bambaşka. Ama öğrenci olmanın da özellikle açıköğretimse genişliği çok rahat :D

Kitap okumak mı, film izlemek mi? Ruh halime göre değişir. Şu an film izlemek mesela.

Klasik giyim mi, spor giyim mi? Spor tabii ki rahatlık en önemlisi ama şık olmak da ayrı güzel ^^

Almaktan asla vazgeçemeyeceğiniz şey? Asla asla dememeliyiz ama farklı olan kahve kupaları elbette. Annem artık kupa koyacak yer kalmadığı için uzun zamandır beni zapt etmeye çalışıyor.

Thanks artsyants

En sevdiğiniz yemek? İzmir köfteyle hünkâr beğendi kapışır.

En sevdiğiniz dizi? Bu soru zor oldu. En çok Coffee Prince ve Pasta etkiledi beni bunlar olsun.

Özel yeteneğin olsa bunun ne olmasını isterdin? Özel güçten ziyade dahi olsam olma mı? Ne okusam aklımda kalırdı işim de iyi olurdu. Neyse sorudan saptım o olmuyorsa, illa özel güçse zamanda yolculuk olsun büyük anneannemi çok merak ediyorum :)

Hasta olmanın en kötü yanı nedir? Mide bulantısı.

Alınacak listen var mı? Çok acil ihtiyaçlarım olmasa da sezon sonu indirimini kollamıyor değilim.

İlk aldığın makyaj malzemesi? Oje sayılmıyorsa ruj ya da  göz kalemiydi emin olamadım.

Bitmiş bile...

Bi gazla cevapladım tüm soruları. Ben de mimi Kore'ye Sevgiler ve Yağmurun Dünyası na paslıyorum.

Umarım sizleri sıkmamışımdır bu cevaplarla :)

Sevgiler...

Senden Önce Ben

Senden Önce Ben bu yıl çok konuşulan bir kitap olduğu için okumadan önce epey tereddüt ettim. Daha öncesinde Bukre'yle yaşamış olduğum hayal kırıklığını anlatmıştım. Yine aynısı olur diye beklentisiz okumaya başladım kitabı. Neyse ki kitap çok hoşuma gitti. Yazarın üslubunu sevdim. Kitabın akıcılığı beni yazarın diğer kitabı 'Sevgilimden Son Mektup' u okumaya teşvik etti. :)

Hikayeyi bilmeden okuduğum için baha daha çok keyif vermişti. Yine de konusuna değinmek istiyorum.

Hikaye Will'in etrafında dönüyor çünkü Will yıllar önce geçirdiği trafik kazası sonrasında vücuduna hükmedemez hale geliyor. Yaşamak için güç bulamadığı dönemlerde ailesi Will için neşe kaynağı olabilecek birini, Lou 'yu işe alıyorlar. Çok fazla yazmak istemiyorum genel konusu böyle kitabın.

Bu konu bana epey tanıdık geldi. Nereden diyecek olursanız, aylar önce Sevgili Günlük 'ün yazdığı yazıyı okuduktan sonra izlediğim bir Hint filmi olan; Guzaarish.

Guzaarish ve Senden Önce Ben'i kıyaslarsam, olayların detayları haricinde her şey neredeyse aynı. 

Guzaarish 'de sihirbaz olan Ethan gösterisi sırasında başına gelen bir olay yüzünden yatağa bağlı bir hasta oluyor. Sofia ise Ethan'ın hemşireliğini ve bakımını üstlenen kişi. Aralarındaki ilişkinin belli bir adı olmasa da içten içe birbirlerine aşkla bağlılar.

 Kitabı okurken Will gözümde (Ethan) Hrithik Roshan, Lou ise (Sofia) Aishwarya Rai olmuştu artık.

Kitabın filmi çıkar mı bilmiyorum ama çıkana kadar size aynı duyguları hissettirebilecektir Guzaarish. 

Kitabı da filmi de okumanızı ve izlemenizi tavsiye ederim.

Sizlerin de benim gibi keyifle okuyup izleyeceğinizden şüphem yok.

Sevgiler...

Okudum ~ İzledim Vol.1

Şehir kütüphanemizde çok fazla güncel kitap bulunmuyor olanlardan da aralarından seçiyorum her gittiğimde. Bu gittiğimde de baktım internet fenomeni Pucca'nın ilk kitabı vardı, hadi alayım dedim. Malum çok fazla konuşuldu, beğenildi vs ama ben pek beğenmedim. Bitiremedim bile. Çok fazla küfür kullanılmış ve olur olmadık bu kadar fazla küfür kullanılması kitabı bayağı kılmış bence. Tavsiyem değildir illa okuyacağım ben diyen varsa buyursun :P

Şahane Hatalar' ı da kışın duymuştum ismini. Epey eski bir kitapmış evet ama yeni duydum adını sanını napayım :P Kurgusu çok farklı gelmişti. Baştaki karakter sensin ve bölüm sonunda hangi kararı verirsen ona göre kitabın ilgili bölümüne geçiyorsun. Öğrendiğimden beri okumayı istiyorum bir türlü kısmet olmadı almak. Kitap bir şekilde geçen hafta elime geçti. Çok sevindim falan ama bu kitap da hüsran oldu benim için. İlk okuduğunuzda epey heyecanla başlıyorsunuz kitaba hangi kararı versem acaba diye bin takla attırdığı oluyor. İlk hayatınız max. yarım saat içinde bitiyor zaten, kitabın kalınlığına aldanmamak lazım yani. Ama seçiminizdeki karakter ölüp yeni bir hikayeye başlayayım dediğinizde sıkıntı oluyor. Sürekli yeni hayat yeni hayat cıvığı çıkıyor kitabın bir anlamı yok gibi geliyor. Her neyse okuyacak olan arkadaşlar varsa onların da hevesini kırmak istemem ama çok beklenti içinde olmazsanız belki daha fazla zevk alırsınız kitaptan ^^

İzlediğim filme gelecek olursak maalesef bir çocuk filmi :P

Bugün kardeşimin blogunda şu sayfada bahsettiği film izleme kutusundan (o teneke kutuya başka isim veremedim :P ) çektiği film The Secret of Moonacre / Ay Prensesi 'ydi. 20. dakikasında falan ne izliyorsun sen diye yanına gittim, dur hadi ben de izleyeyim diyip oturdum yanına. Evet ikimiz de çocuk filmi olarak nitelendirdik. Komşu çocuğu falan varsa iztlettirilebilecek bir film olmuş aklınızda olsun. ^^

Konusuna kısaca değineyim. Esas kızımız 13 yaşında annesi babası ölünce kırık dökük bir malikanede yaşayan amcasının yanına gidiyor. Buranın Ay Prensesi tarafından yüzyıllar önce lanetlendiğini lanetin bozulmasının da yalnızca gelecek yeni ay prensesinin yardımcı olacağını öğreniyor. Daha sonra fark ettiği bir dizi doğa üstü olayla kendisinin ay prensesi olduğunu öğrenip laneti bozmak için kolları sıvıyor. :) 

Trailerında da dikkat edin filmdeki kadın Hintli oyuncu Kareena Kapoor 'ı izliyormuşum hissi verdi sürekli :D Yüz hatlarını çok benzettim.

    ( Nathasha McElhone )                                                                         ( Kareena Kapoor )

Eveet okudum ~ izledim vol. 1'den bu kadar. Yeni kitaplar okudukça, yeni filmler izledikçe yazmaya devam edeceğim inşallah. ^^ Sağlıcakla kalın efenim