Commitment (2013)

Beybem Eskaymak ile birlikte Commitment filmini izledik.
(( Onun film hakkındaki yorumlarını da okumak için TIK. ))

T.O.P oynuyor, e aksiyon da daha ne olsun değil mi?! 

Babası Kuzey Kore ajanı olan Myung Hoon(T.O.P) babası öldükten sonra kardeşi ve kendisini esir tutuldukları yerden kurtarabilmek için Kuzey Kore'li askerlerle bir anlaşma yapar. Anlaşma Myung Hoon'un Güney Kore'de ajan olmasını gerektirir.

Film haliyle bir çok güzel dövüş, aksiyon sahnesini beraberinde getirdi. Arada bir aksiyon filmi izlemek güzel oluyor. T.O.P'ın bu tarz filmlere çok yakıştığını söylemeliyim. Sanırım bakışlarından kaynaklı biraz da.

Myung Hoon'un sınıf arkadaşı(!) rolündeki kızın film içindeki saç değişimi maalesef benden puan alamadı. 

Güzelim kız tanınmaz hale geldi yazık acıdım.

Aylar önce gelen T.O.P ve BigBang hayranı kız aynı filmde oynadı haberleri yüzünden bu ikilinin sahnelerini epey bekledim. Tabii yalnızca beklemekle kaldım diyebiliriz. Birbirine neredeyse en uzak karakterlerdi
bu ağabey-kardeş.

Filmdeki polis amcanın telefonu da son modeldi hani.

Kore'de polis maaşları bayağı düşük galiba :P

Dip not: Eskaymak'ın dediğine göre adam polis olduğu için dinlenme vs. olmasın diye eski telefon kullanıyor olabilirmiş. Mantıklı geldi olabilir. :)

Kuzey Kore'yle ilgili filmleri bu kadar dramatik bir şekilde işlemelerini anlayamıyorum. Kuzeylilere vicdan mı yaptırmaya çalışıyorlar nedir. İki ülke arasında bu filmler daha fazla krize sebep olmasın da. Filmin bir yerinde geçen 'Bugüne kadar evine dönebilen olmadı.' sözü Kuzeylilere Güneylilerden bir uyarı niteliğindeydi bence.

Sonu başından tahmin edilebilir bir son olmasına rağmen film kendini izlettiriyor. Başlarda biraz durağan gitse de bir yerden sonra daha güzel ilerliyor. Aksiyon seviyorsanız tavsiye edeceğim bir yapım.

Sevgiler...

Miss Change (2013)

Kore'den uzun zamandır romantik komedi film çıkmıyor olanların hepsini izledik ya da filmlerin altyazıları yok.

Buradan yapımcılara ufak çaplı, üstü kapalı bir çağrı yaptıktan sonra yazıma gönül rahatlığıyla başlayabilirim. :)

Je Gil kızlarla ilişkileri konusunda başarısız olan hatta 10 yıldır sevdiği kızla bile çoğunlukla iş için konuşabilen birisidir. Bir gece kapısının önünde baygın bulduğu genç bir kızı insaniyet namına evine götürür ama evrenin bir oyunuyla eve getirdiği kızla bedenleri değişime uğrar. İşin ilginç yanı kız hiç kendine gelmez ve dudak dudağa geldiği herhangi biriyle de beden değişebilir.

Filmden çok fazla şey beklemeyin. Çerezlik, izlenebilir filmlerden olmuş.

Uyarmak isterim filmde bir kaç +18 sahneler olduğundan ailece izlenmemesini öneririm ^^ 

Je Gil'in arkadaşı rolünü oynayan Hyun Goo (Jung Eun Woo ) Lee Min Ki'yle o kadar çok benziyor ki izleyince siz de fark edeceksiniz. O kadar ki Min Ki'yi izliyorum sandım. 

Fotoğrafı yüklüyorum ama fotoğraf üzerinde benzerlikleri o kadar belli olmuyor izlemeniz lazım.

Sevgiler...

Follow my blog with Bloglovin

Senden Önce Ben

Senden Önce Ben bu yıl çok konuşulan bir kitap olduğu için okumadan önce epey tereddüt ettim. Daha öncesinde Bukre'yle yaşamış olduğum hayal kırıklığını anlatmıştım. Yine aynısı olur diye beklentisiz okumaya başladım kitabı. Neyse ki kitap çok hoşuma gitti. Yazarın üslubunu sevdim. Kitabın akıcılığı beni yazarın diğer kitabı 'Sevgilimden Son Mektup' u okumaya teşvik etti. :)

Hikayeyi bilmeden okuduğum için baha daha çok keyif vermişti. Yine de konusuna değinmek istiyorum.

Hikaye Will'in etrafında dönüyor çünkü Will yıllar önce geçirdiği trafik kazası sonrasında vücuduna hükmedemez hale geliyor. Yaşamak için güç bulamadığı dönemlerde ailesi Will için neşe kaynağı olabilecek birini, Lou 'yu işe alıyorlar. Çok fazla yazmak istemiyorum genel konusu böyle kitabın.

Bu konu bana epey tanıdık geldi. Nereden diyecek olursanız, aylar önce Sevgili Günlük 'ün yazdığı yazıyı okuduktan sonra izlediğim bir Hint filmi olan; Guzaarish.

Guzaarish ve Senden Önce Ben'i kıyaslarsam, olayların detayları haricinde her şey neredeyse aynı. 

Guzaarish 'de sihirbaz olan Ethan gösterisi sırasında başına gelen bir olay yüzünden yatağa bağlı bir hasta oluyor. Sofia ise Ethan'ın hemşireliğini ve bakımını üstlenen kişi. Aralarındaki ilişkinin belli bir adı olmasa da içten içe birbirlerine aşkla bağlılar.

 Kitabı okurken Will gözümde (Ethan) Hrithik Roshan, Lou ise (Sofia) Aishwarya Rai olmuştu artık.

Kitabın filmi çıkar mı bilmiyorum ama çıkana kadar size aynı duyguları hissettirebilecektir Guzaarish. 

Kitabı da filmi de okumanızı ve izlemenizi tavsiye ederim.

Sizlerin de benim gibi keyifle okuyup izleyeceğinizden şüphem yok.

Sevgiler...

Bukre

Okuyucu tarafından ya çok seviliyor ya da hiç beğenilmiyor Bukre. Sanırım ben beğenmeyen tarafa daha yakınım. 

Henüz okumamış olanlar için uyarı yapmak istiyorum 304 sayfanın tamamı Bukre'yi anlatmıyor. Hemen hemen yarısında biz ne olduğumuzu anlamadan Bukre bitiveriyor. Daha sonraysa tek sayfalık terkediliş, unutuluş, vazgeçiş öyküleri yer alıyor. Bukre'den sonrasını içime sinerek okuduğumu söyleyemem. Hatta nerden aldım kitabı dedim.

Kitaba ismini veren Bukre 'nin hikayesindeyse sanki cümleyi hatta kitabı uzatmak için 3 satır önce de neredeyse aynısının yazıldığı satırlar vardı. Bu satırlar da felsefe yaptığını vurgulamak adına yazılmış gibiydi. Ben aralardan manalı cümleler çekip almak istiyorum falan diyorsanız işinizi görür. :)

Ya ben bu tarz kitapları sevmiyorum iyi kitaptan anlamadım ya da kitap gerçekten anlattığım gibi. Okumuş olan arkadaşlar varsa rica edeceğim ben hangi kategorideyim yazın. :) Yine de severim ben bu tarz şeyleri diyorsanız da alıp okuyun ^^

Sevgiler...

Güne güzel bir başlangıç yap!

Unutma #nasılbaşlarsan öyle devam eder...

Bir boomads advertorial içeriğidir. 

Tanrı'nın Unutulan Çocukları

Tanrı'nın Unutulan Çocukları 'nı okudum geldim. Ben okuyalı bayağı oluyor ama üzerine yazmak şimdiyi buldu.

Ufaktan konusuna değinmek istiyorum 13 yaşındaki Charlie'nin hayatı, bir yaz gecesi daha önce namını çok duyduğu ama hiç konuşmadığı kasabasının kötü çocuğu Jasper Jones'un penceresine gelip ondan yardım istemesiyle değişiyor. Kitap 1965 yılında geçiyor. 

 Esas konusu itibariyle beğendiğim ama kitabın içindeki gereksiz detayları sevmediğim için beni hayal kırıklığına uğratan bir kitaptı. Anlatımı sade ama çok akıcı bir kitap beklemeyin. Okumam bile epey bir zaman aldı. Sırf olay nereye bağlanacak diye merak ettiğimden bitirdim diyebilirim.

Avusturalyalı yazar Craig Silvey 'in ilk kitabı bu değil tabii ki  basım yılı 2009 ama Türkiye'deki çıkışı 2013 ü bulmuş. Bir sürü de ödül almış kitap. Bu kadar ödül aldığı için hayal kırıklığına uğrattı zaten.

Kitabın filminin de çıkması muhtemel görünüyor çünkü imzalar atılmış diye yazıyor kitabın iç kapağında :)

En Etkileyici Parfümler

Özgür, duru, romantik, baştan çıkarıcı… Tarzınız ne olursa olsun kısa bir araştırmayla hayalini kurduğunuz parfüme ulaşmanız an meselesi. Parfüm seçiminde notaların tene uyumu ve uyandırdığı duygular kadar şişe tasarımının etkileyici olması da önemli. Parfümünüz bir bütün olarak sizi yansıtmalı. Bu amaçla sizler için en etkileyici parfüm şişelerini derledik.


Guerlain La Petite Robe Noire

Guerlain La Petite Robe Noire, küçük siyah elbisenin fenomen hikayesiyle romantik aynı zamanda yaramaz ve baştan çıkarıcı kadınlara sesleniyor.

Bu ürünü incelemek için tıklayın.

Paco Rabanne Invictus

Sizi erkeklerin yeni güçlü dünyasına çağıran Paco Rabanne Invictus’un tasarımı da kendisi gibi yenilmez!

Bu ürünü incelemek için tıklayın.


Marc Jacobs Daisy

Zamanında yaratıcı tasarımıyla FIFI ödüllerini de kazanan Marc Jacobs Daisy, senelere meydan okuyor ve orijinalliğini koruyor. Şişe tasarımı parfümün adı gibi papatya şeklinde ve çok renkli! Enerjik ve cesur kadınların seçimi Marc Jacobs Daisy, meyveli notalarıyla bağımlılık yaratıyor.

Bu ürünü incelemek için tıklayın.

Roberto Cavalli Just Cavalli

Piton, cam ve metalin birleşimiyle hayat bulan tasarım, Cavalli erkeğinin baştan çıkarıcı karakterini ve tutkusunu yansıtıyor.

Bu ürünü incelemek için tıklayın.

Flower in the Air

Flower in the Air, şişe tasarımında her detayın ne kadar önemli olduğunu gösteren bir diğer parfüm. Çiçeklerin özgürlüğünden esinlenen tasarım, kırmızının enerjisinden yararlanıyor ve kısalığıyla Flower by Kenzo ile arasındaki bağı vurguluyor.

Bu ürünü incelemek için tıklayın.

Lolita Lempicka Feminine

Lolita Lempicka Feminine, elma şeklindeki tasarımı ve mor rengiyle masallar kadar tutkulu!

Bu ürünü incelemek için tıklayın.

İçlerinden hiçbiri size göre değil mi? Ya da parfümünüzü değiştirmek mi istemiyorsunuz Hepsiburada’da 99,90 TL’den başlayan fiyatlarla alabileceğiniz yüzlerce parfüm modelini inceleyebilirsiniz veya kendi parfümünüzün Hepsiburada.com’daki fiyatına göz atabilirsiniz. Hepsiburada.com’daki parfümler için tıklayın. :)

Bir boomads advertorial içeriğidir.